GOUSSAİNVİLLE TÜRK KÜLTÜR VE SPOR DERNEĞİ’Nİ TANIYALIM

Screenshot

Başkent Paris’in yakın banliyösü Goussainville’de 39 yıldır faaliyet gösteren Goussainville Türk Kültür ve Spor Derneği Başkanı Mustafa Çelebi, derneklerini tanıttı; yaptıkları faaliyetlerini ve projelerini anlattı. Bugün de Goussainville Kültür ve Spor Derneği Başkanı Mustafa Çelebi ile birlikteyiz. Başkan Mustafa Çelebi, sorularımızı cevapladı.

Tansu Sarıtaylı- Mustafa bey kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

Mustafa Çelebi- İsmim Mustafa Çelebi. 1963 Ordu doğumluyum. 27 Haziran 1986’da Fransa’ya geldim. O gün bugündür buradayım.

Tansu Sarıtaylı- Derneğin başkanlığını yapıyorsunuz. Bu derneği kurma projesi nasıl ortaya çıkmış ve nasıl kurulmuş?

Mustafa Çelebi- Tabii ki bu çok önemli bir konu. Bu dernek 1986 yılında 64 kişinin girişimiyle kurulmuş. Buradaki insanların bir buluşma yeri, dayanışma yeri, problemleri çözme söz konusu olduğunda bir araya geldikleri ve aynı zamanda ibadet yapabilecekleri bir mescitleri olarak bu dernek çalışmaları başlamış. Akabinde dernek bizim şu anda bulunduğumuz kendi yerini 1986 yılının eylül ayında satın alarak kendi mekanına kavuşmuş.
Zaman içinde burasının alanı yeterli gelmeyince 1994 yılında, bitişikte bulunan müstakil evi satın alarak birleştirdiler. Sözün burasında bu zamana kadar emeği geçen herkese şahsen teşekkür ediyorum. Çok önemli bir misyonunu üstlenmişler. Kurucu başkanlarımız olsun, yönetimindekiler olsun, birleşme ve dayanışma için yapılan güzel bir eylem diye düşünüyorum.

Tansu Sarıtaylı- Derneğin bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalar nelerdir Mustafa bey?

Mustafa Çelebi- Derneğimiz ‘Türk Kültür ve Spor Derneği’. Ben başkanlık görevini devralmadan önce o zamanki dernek başkanlarımız farklı faaliyetler yürütüyorlardı. 2013 yılında derneğin yönetimini devre alınca gördük ki bu dernek çatısı altında yani yönetimde kadın kolları falan mevcut değildi. Biz de derneğimize farklı bir ivme kazandırmak istedik. Kadın kollarımızı kurduk, gençlik kollarımızı kurduk. Cuma günleri para toplayan ve bu toplanan bağışlarla ayakta duran bir dernekten ziyade, kendi giderlerini karşılayacak bir konuma getirdik.

Bu bağlamda derneğe 2013’ten bu yana epey ivme kazandırdık. Faaliyetlerimizi anlatacak olursak, çeşitli zamanlarda kültürel faaliyetler ve dini faaliyetler yapıyoruz. Caminin içinde ya da küçük salonlarda veya büyük salonlarda bu tür etkinliklerimiz oluyor. Örnek verecek olursak bu sene 9’uncusunu düzenlediğimiz Goussainville Türk Yürüyüşü ve stadyumda organize ettiğimiz festivaller yapıyoruz. Türkiye’den ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden sanatçıları, kültür elçilerimizi getirerek burada görsel etkinlikler düzenliyoruz.

Bu festivaller 3-4 gün sürüyor. Stantlar kuruluyor, burada esnaf ürünlerini tanıtma ve pazarlama fırsatı buluyor, bizim bu organizasyonumuzu maddi katkıda bulunuyorlar. Bu çerçevede büyük bir projemiz var ona katkı amaçlı hem de insanların sosyal dayanışmasını sağlamak üzere güzel bir aktivite oluyor. Bunların dışında dini açıdan bakacak olursak, büyük salonlarda 2000 kişiyle iftar programlarını yapan bir derneğiz. Tabii ki iftar programları çok zor programlar oluyor. Çünkü iftar saati geldiğinde aynı anda insanların önüne çorbasını, hurmasını koymuş olmanız lazım. Bu yüzden de biraz riskli oluyor. Elhamdülillah şu ana kadar bu büyük iftar programlarının 8’incisini yaptık. Ondan da alnımızın akıyla çıktık.

Tansu Sarıtaylı- Peki çocuklar için hangi faaliyetleri yürütüyorsunuz?

Mustafa Çelebi- Çocuklarımızın dini ve kültürel konularda eğitilmesi, Türkçe ve Fransızca dili konusunda çalışmalar var. Aynı zamanda cami derneği söz konusu olduğu için dini boyutunu da yerine getirmeye çalışıyoruz. Hafta sonları çocuklar için çeşitli aktiviteler yapılıyor. Dini temel bilgiler ve Türk kültürü üzerine dersler veriliyor. 4 tane yardımcı hocamız ve iki tane de biri Türkçe öğretmeni diğeri de din dersi hocamızla bu hizmetleri götürüyoruz. Bunun dışında elbette velilerimizin de katkıları büyük.

Sezon sonunda da eğitim gören öğrencileri ödüllendirerek, burada gördüğünüz gibi çocukları onurlandırmak için teşekkür belgeleri, takdir belgeleri düzenliyoruz, ayrıca gezi programları hazırlıyoruz. Kadın kollarımız da çeşitli gezi faaliyetleri yapıyor. Kadın kolları bir taraftan burada yiyecekler hazırlıyor diğer yandan bu ürünlerin satışı yapılıyor. Bunu da projeye katkı amaçlı olarak yapılıyor. Onun dışında Avrupa’nın farklı ülkelerine ya Fransa’nın değişik turistik yerlerine geziler düzenliyorlar. Bunların yanı sıra hasta ziyaretleri, taziyeler oluyor. Bizim topluma yakışacak değerleri kadın kollarımız sayesinde biz hizmet olarak yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyoruz.

Tansu Sarıtaylı- Sevgililer gününde bakım yurdundaki kimsesizleri ziyaret etmiştiniz. O ziyarete beni de davet etmiştiniz.

Mustafa Çelebi- Evet bu tür faaliyetlerimiz de oluyor. Böyle projeleri getirip uygulamamızı sağlayanlara da ayrıca teşekkür ediyoruz. Yapabileceğimiz sosyal ve kültürel, sportif faaliyetler için çaba gösteriyoruz. Bunu de elbette imkanlarımız olduğunca zaman ve zemin içinde yerine getirmeye çalışıyoruz.

Tansu Sarıtaylı- Mustafa bey, derneğin ilgi alanlarından bahsettiniz. Peki sizin başkanlığınız nasıl gidiyor? Derneğin başkanlık görevini nasıl yürütüyorsunuz?

Mustafa Çelebi- 2013 yılında biz aday olmadan sağ olsunlar Goussainville’de yaşayan Türk halkının teveccühüyle bize bu hizmet görevini verdiler, biz de seve seve kabul ettik. Yönetim olarak, onlara o zaman geldiğimizde ilk genel kurulda bir söz vermiştik. Çünkü bizler dernek olarak bayram namazlarını spor salonlarında kılar hale geldik. Camia ve cemaat genişledi. Bulunduğumuz dernek binası ve mescit alan olarak yeterli gelmiyordu. Bu konu kafamızı hep meşgul ediyordu.

2012 yılı sonlarına doğru yönetimi devralır almaz genel kuruldaki ilk cümlem şu olmuştu: “Biz ne yaparsak yapalım çok mutlu olmayacağız. Ta ki şu cami ve kültür merkezi projesini hayata geçirene kadar. Bizi mutlu edecek şey bu yöndeki ihtiyacın giderilmesidir.” Elbette yapılan birçok faaliyet vardı ama bu sözü buradaki büyüklerimizin yüzlerine bakarak  söyledik. “Biz ne yaparsak yapalım, böyle bir projeyi hayata geçiremezsek, görevimizi tam yapmış olmayacağız” dedik.

Tansu Sarıtaylı- Peki bahsettiğiniz bu proje ne durumda?

Mustafa Çelebi- Projeye giriştik, devam ediyor. Şu anda kaba inşaatını bitirdik. Ama esas olan içerisini tamamlamak. Haliyle yavaş ilerliyor. İnce işçilik olarak tabir ettiğimiz işlemlere geçeceğiz. Tabi işlerin hızlı yürümemesi için, aksaklık yaşanmaması için mali imkanların yeterli olması lazım, yani finans sorunu yaşamamak gerekiyor, maliyet ve masraflar için finans sorunu olduğunda sıkıntıya düşüyoruz. Yani para akışı hızlı olursa iş de hızlı ilerliyor, para akışı yavaşlayınca iş de yavaşlıyor. Burada tamamen üyelerimizin ve gönüllü insanların destekleriyle ilerliyoruz. Kredi veya devlet kurumlarından finansman desteği almadık. Böyle bir girişimimiz de olmadı. Tamamen insanların yardımıyla projemizi gerçekleştiriyoruz. İnşallah tamamlandığını da görmek nasip olur.

Tansu Sarıtaylı- Siz bir Türk derneği olarak düzenlediğiniz festivallerde ve diğer etkinliklerde Türkiye’yi tanıtıyorsunuz, Türk kültürünü tanıtıyorsunuz, ayrıca gençleri spora yönlendiriyorsunuz. Ayrıca gençlerin riskli gruplara girmemesi ve uygunsuz olaylara bulaşmaması için onları bir nevi sokaktan çekiyorsunuz. Bunları yaparken Türk devletinin buradaki kurumlarından veyahut da Fransız belediyesinden maddi veya manevi destek görüyor musunuz?

Mustafa Çelebi- Bu güzel bir soru. Finansman desteği açısından hiçbir yerden böyle bir destek görmedik. Ancak yaşadığımız şehir Goussainville Belediyesi’nin büyük katkıları oluyor. Bu da nedir diye soracak olursanız, malzeme yardımı, saha gösterimi, stadyumu bize tahsis etmeleri vesaire. Bunlar da büyük bir hizmet. Bunlar da olmasa ne bayram namazı ne festival, o tür etkinlikleri yapamayız, çünkü yeterli alanımız, yerimiz yok.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yönelik girişimlerimiz oldu. Bakanlık sanatçılarını festivaller için veya diğer etkinlikler için buraya davet ettik, mesela ebru, seramik gibi. Onları davet ediyoruz, bizden para talep etmiyorlar ama tabii olarak biz onların yol ve konaklama masraflarını karşılıyoruz, buradaki ihtiyaçlarını yerine getirmeye çalışıyoruz. Haliyle bu şekilde o sanatçılarımızın bize kültürel ve manevi olarak katkıları oluyor. Devlet kurumlarından maddi olarak bir şey gördüğümüz yok tabi.

Tansu Sarıtaylı- Bulunduğunuz Goussainville kenti haliyle Türk toplumunun kalabalık olduğu bir yer. Burada tahminen kaç Türk aile yaşıyordur?

Mustafa Çelebi- Resmi sayılara tamamen ulaşma imkanımız yok. Resmi kayıtlar da tamamını göstermiş olmuyor. Tahmini olarak bu kentte 8.000 civarında Türk nüfusu yaşıyor. Aile bazında yaklaşık dört bin aile olduğunu düşünüyoruz. Bunun dışında gayri resmi olanlar da var. Birilerinin yanında duranlar var. Türkiye Cumhuriyeti Paris Konsolosluğu bölgesinde en kalabalık Türk nüfusunun yaşadığı yer burası. Ayrıca buranın konum itibariyle havaalanına yakın olması, Paris’in yakın banliyösü olması burayı daha da cazip hale getiriyor.

Tansu Sarıtaylı- Peki başkan, derneğin kaç üyesi var?

Mustafa Çelebi- Şu anda aile bazında derneğin 500’ün üzerinde üyesi var. Biz aile bazında üye alıyoruz. Sön dönemde de yaklaşımımız üye sayımızı artırmaya yönelik. Gerek Fransız vatandaşlığına geçmiş olan Türk kardeşlerimizi seçmen kayıt listesine kaydettirerek, gerekse derneğimizin üye sayısını artırarak bir ivme kazanılmasına uğraşıyoruz.

Tansu Sarıtaylı- Derneğin üyeleri arasında hangi meslekler çoğunlukta?

Mustafa Çelebi- Bulunduğumuz bu kentte yaşayanların çoğunluğu inşaat sektöründe çalışanlar. Gerçekçi olmamamız gerekirse burada Türk toplumunun yüzde 70’i inşaatta çalıştığı için bu meslekte çalışanlar yoğun. Eskiden tekstildi galiba. Gerçi biz de geçmişte 25 yıl tekstil işi yaptık. Ama tekstil olayı bittiği için, büyük çoğunluğu artık inşaatla ilgili işlerde çalışıyor. Allah onlara da güç kuvvet versin.

Tansu Sarıtaylı- Peki gençlerin okul durumu nedir?

Mustafa Çelebi- 10-20 yaş arasındaki çocuklar ve gençlerden derneğimize Türkçe veya dini bilgiler eğitimi almak üzere gelenler var. Ayrıca derneğimizin ‘gençlik kolları’ ve onların bir lokali var. Gençlik çağında olanların okul hayatı yoğun oluyor veya mesleki hayata başlayanları da düşündüğümüzde onları elimizin altında uzun süre tutma imkanı yok. Tabi sosyalleşmeleri, boş zamanlarını iyi geçirebilmeleri için uğraşıyoruz. Bu amaçla piknik düzenliyoruz, mangal partileri yapıyoruz veya gençlere özel gece düzenliyoruz. Şu anda bizim derneğimizle irtibatta olan 150 civarında gencimiz var.

Tansu Sarıtaylı- Peki bunların arasında okul dereceleri nasıl? Fransız toplumuna baktığımızda değer verilen, itibarlı meslek sahipleri olarak avukat, doktor ve mühendisleri görüyoruz. Bu mesleklerde olan gençler var mı?

Mustafa Çelebi- Tabii ki var ama istediğimiz seviyede değil. Maalesef Türk toplumunun en büyük kanayan yarası eğitim, eğitim seviyemiz çok düşük. Gönül ister ki her meslek dalından birçok gencimiz olsun. Birkaç tane daha olsun onlarca olsun. Ama burada üzülerek diyorum ki saydığınız mesleklerden çok yok. Genel ekseriyeti hava alanında ya da inşaatta çalışıyor. Okuyan çok az.

Tansu Sarıtaylı- Peki başkan, tabii yıllardır buradasınız, toplumun içinde bulunuyorsunuz. Buradaki Türk gençlerinin ve toplumunun geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Mustafa Çelebi- Şimdi devasa büyüklükte bir projeden bahsettim. Bu proje bir ihtiyaçtan ve gelecek kaygısından kaynaklanıyor. 4380 metrekarelik bir proje, 3 bin metrekare kapalı alanı olan bu projeye girişmemizin sebebi gelecek kaygısı. Bu çalışma yönünde beni etkileyen şeylerden biri de genç bir çocuğumuz oldu.

Tansu Sarıtaylı- Bir çocuk sizi ve bu proje fikrini nasıl etkiledi?

Mustafa Çelebi- Evet genç bir çocuğumuz bana bir ders verdi. Bundan yola çıkarak yönetimdeki arkadaşlarımla konuyu paylaştım. Konu kanayan bir yaraydı aslında. Bana göre ders niteliğinde. Ben bu delikanlıyı bir kahvede gördüm. Daha doğrusu birisini görmeye gitmiştim, genci de orada gördüm. “Hadi yavrum gel seninle camiye gidelim, orada namazımızı kılarız, sohbet ederiz” dedim. O genç de “Sayın abim, başkanım tamam ben camiye geleyim namaz da kılayım ama ben akşama kadar boşum, beni orada tutabilecek ne var, benim orada meşgul olacağım, oyalanacağım sosyal bir donanım, bana uygun bir ortam var mı” diye sordu. Buna verecek cevap bulamamıştım. Bunu ben arkadaşlarımla paylaştığımda şu andaki cami ve kültür merkezi projemizin şekillenmesine vesile oldu. Yani bu projeye girişmemize sebebiyet veren o gencimizdir.

Goussainville’in ileri gelenleriyle toplantılar yaptığınızda “Nasıl bir şey istiyorsunuz. Nasıl bir proje sizi mutlu eder” diye sorduk. Ona göre cami ve kültür merkezi projemizin detayları ortaya çıktı. Projenin yapıldığı alan geniş. Ayrıca cami kısmını bir tarafa bırakın, 2000 kişi aynı anda ibadet yapacak. Arsamız büyük olduğu için o şekilde yapıldı. Bunun dışında asıl kullanım alanları ve diğer alanlarımız için örnek verecek olursak o içinde 7 sınıflık okul var, kütüphanesi var, bay bayan kuaför salonu var. Restoranı var, gençlik odaları var. Ayrıca kadınların ve erkeklerin eğlenebileceği oyun odaları var. Çok amaçlı toplantı salonları var, market var, misafirhanesi var. Bunların yanı sıra öğretmen ve din görevlisi için iki tane lojman var. Belki inanmayacaksınız ama tam teşekküllü morg var. 120 araçlık park yerimiz de mevcut. Artısı, proje şehir merkezinde.

Herkes tarafından kabul gören, içinde Türk toplumunun her kesimini kucaklayacak bir ortamın olduğu, bir donanımlı alanların olduğu bir proje. Örneğin farklı mezheplerden birileri diyelim. Örnek vereyim, hadi diyelim ki geldi, şimdi çok amaçlı salonlar var, al kullan, toplantını yap. Ayrıca taziye salonu var. Gel taziyeni burada rahat olarak yap. Örnek yani dediğim gibi Türk toplumun içindeki insanların hepsini kucaklayacak bir yer. Onun için ben o delikanlıyı her gördüğümde teşekkür ediyorum.
Tabii bir başka konuda derneğin dışarıdaki vatandaşlardan veyahut da camide her cuma para yardım parası toplaması yerine, ticari imkanlarla maddi kaynak elde etmesi yönünü de düşündük. Projemizdeki ticari alanlardan finansal bir akış elde etmeyi planlıyoruz. Biz bu inşaat izni çıkana kadar, camimizde cuma günleri para toplamın işini bitirmiştik. Bu 3, 4 senelik bir süreçti.

Tansu Sarıtaylı- Peki derneğin giderleri nasıl karşılanıyor?

Mustafa Çelebi- Biraz önce bahsettiğimiz gibi yönetimi devr alır almaz ilk işimiz kadın kollarımızı kurmak oldu. Her Cuma burada kadın kollarının yaptığı baklava, börek, lahmacun gibi ürünleri satarak, küçük çaplı kermesler yaparak, büyük festivaller yaparak, bir miktar gelir elde ettik. Zaten 3-4 sene hiç para toplamadık. Ne zaman ki kültür merkezi projemizin inşaat iznini aldık ondan sonra destek almak gerekti, hayırseverlerden yardım toplamaya başladık. Çünkü bu proje için finansmana ihtiyaç var, bunu hep birlikte tamamlamamız gerekiyor. Projemiz bittiğinde, restoran, kuaför, market gibi dükkanları sayesinde gelir elde edecek, bunları da giderler ve masraflar için kullanabileceğiz. İnşallah inşaatımız tamamlandığında hiç kimseye el açmayacağız.

Tansu Sarıtaylı- Peki Mustafa bey sözün burasında biraz eskilere gidelim. Sizden evvelki başkanlardan bahseder misiniz?

Mustafa Çelebi- Tabii ki. Eski başkanlarımızdan üç dördü rahmetli oldu. Allah kendilerine gani gani rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun. İsimlerini hatırlayacak olursak, İsmet İnci Allah rahmet eylesin, en son başkanımız Gürbüzü Koç, onun yanı sıra Abdullah Altınok, Cemil Yılmaz, Nurettin Darıcı gibi kardeşlerimiz de burada. Belki ismini unuttuğum bir iki arkadaşımız da olabilir bunlar burada idarecilik yapmış olan kardeşlerimizdi.

Tansu Sarıtaylı- Yönetim kurulununuz kaç kişiden oluşuyor?

Mustafa Çelebi- 12 kişi var. Tabii ki bu sık sık olmasa da bazen değişkenlik gösterebiliyor.

Tansu Sarıtaylı- Başkan ben öğrenmek gereken soruları sorduğumu düşünüyorum, ama benim unutup sormayı unuttuğum, sizin söylemek istediğiniz başka bir şey varsa buyurun sizi dinliyorum.

Mustafa Çelebi- Her şeyden önce buraya kadar zahmet ettiniz, Goussainville’de yaşayan Türk toplumunun konumunu öğrenmek istediniz. Benim aracılığımla da buna vesile olmuş olduk. Bu fırsatı bana verdiğin için ben size teşekkür ediyorum. Her günümüz bayram havasında geçsin istiyorum. Emeğinize sağlık diyorum. Her şey gönlünüzce olsun.
Meslek hayatınızda sizi yıllardır tanıyorum ama daha uzun süre de görmek istiyorum. İnşallah derneğimizin projesi tamamlandığında büyük bir bayram gibi olacak. Zaten makamlar, mevkiler nihai olan şeyler değil, biz de sonrakilere bırakacağız. İnşallah hep çıtayı yükselterek devam ederiz. Goussainville, hakikaten Paris’te göz önünde bir yer. Burası ihmal edilecek bir yer değil. Onun için gerek devlet büyüklerimize bize bu imkanları manen de olsa sunmuş oldular, gerekse yöre halkının desteklerine teşekkür ediyorum. Maddi manevi katkısı olan, emeği geçen herkese sizin aracılığınızla teşekkür ediyorum.

Tansu Sarıtaylı- Başkan, bana ayırdığınız zaman için teşekkür ederim.

Mustafa Çelebi- Teşekkürler, hayırlı günler