FRANSA’NIN CHATEUANEUF SUR LOİRE KENTİNDEKİ TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ

Fransa’nın Chateauneuf Sur Loire kentindeki Türk Kültür Derneği’ni tanıyalım. Fransa’nın Chateauneuf Sur Loire kentinde 2001 yılından bu yana faaliyette bulunan Türk Kültür Derneği Başkanı Orhan Türk, bize derneğin faaliyetleri ve derneğin bulunduğu kentteki Türk toplumuyla ilgili bilgiler verdi.

Tansu SARITAYLI- Burada Fransa’da bir Türk kültür derneğinin başkanlığını yürütüyorsunuz. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Orhan TÜRK- Ben Orhan Türk. Doğma büyüme Fransa’nın 45 bölgesindenim. Annem babam Amasyalı, dedelerim Trabzonlu. Babam 1974 yılında Fransa’ya gelmiş. Ben de burada doğdum, liseyi ve üniversiteyi de burada okudum. Ben milliyetçi bir insanım, yani Türkleri severim. Nerede Türk varsa, nerede bizim bayrak dalgalanıyorsa ben de orada olmak isterim. O sebeple Türk derneklerine önem verem biriyim.

Tansu SARITAYLI- Dernek kurulalı kaç yıl oldu? Bu derneği kurma projesi nasıl ortaya çıktı?

Orhan TÜRK- Bulunduğumuz Chateauneuf Sur Loire 8 bin nüfusun yaşadığı küçük bir ilçe. Bizim büyüklerimiz burada Türk toplumunun ihtiyacı olduğu için bu derneği kurdular. O zaman, toplu namaz kılmak için bir yere ihtiyaç vardı. Cemaatle cuma namazlarını kılmak, teravih namazlarını kılmak için yer lazımdı. Bu sebeple bu derneğin arsasını alıyorlar sonra da birleşip derneğin inşaatını yapıyorlar. Dernek de o şekilde 2001 yılından bu yana faaliyette.

Tansu SARITAYLI- Derneğin faaliyetleri ve derneğin çalışmalarını anlatabilir misiniz? Burada ibadetlerin dışında neler yapılıyor?

Orhan TÜRK- Bizim derneğin kadın kolları cuma günleri lahmacun yapıyor. Ayrıca derneğin bütçesine katkı olarak kermesler düzenliyoruz. Ayrıca turnuvalarımız oluyor, ‘baby fut, masa topu, Türkiye’de buna langırt diyorlar. Buna benzer turnuvalar organize ediyoruz. Ayrıca PlayStation oyunları oynanıyor. Benzer şekilde, gençleri toplayarak maçları izliyoruz.

Tansu SARITAYLI- Sizden evvel başka başkanlar var mıydı?

Orhan TÜRK- Evet tabii ben daha gencim ama derneğin kurulduğu 2001’den beri yönetimdeyim. Ortalama her 4 senede bir dernek başkanlığı için seçim yapılıyor. Değişimler alıyor. Ben daha evvel başkanlık yaptım ve yeniden başkan seçildim.

Tansu SARITAYLI- Siz bu başkanlık görevine seçildikten sonra derneğin faaliyetleri nasıl gelişti? Derneğin etki alanları nedir? En fazla gençlere yönelik mi Türk toplumunun geneline yönelik mi çalışıyorsunuz?

Orhan TÜRK- Ben geldiğimden bu yana genelde derneğin resmi belgelerini halletmeye uğraştım. Yani evrak işleri, tüzük çalışması güvenlik, çevre gibi konulara yöneldim. Ondan dolayı çok çeşitli faaliyet yapamadım. Çünkü ve resmi işlerin tamamlanması gerekiyor, tüzük değişikliği, muhasebe bölümü vs. önemli bunlar. Ayrıca derneğin giriş çıkış gibi güvenlik konusu var. Park yeri meselesi var. Bunun gibi derneğin ihtiyacının karşılanması için çalışmalar yapıyorum.

Tansu SARITAYLI- Anladığım kadarıyla siz resmi evrak tamamlama ve teknik konulardaki eksiklikleri gidermeye odaklanmışsınız. Ama dernek zaten resmi kuruluş değil mi?

Orhan TÜRK- Elbette derneğimiz resmi bir kuruluş. Ama bizim binalar güvenliğe pek uygun değil. Yasal olarak engelliler için giriş ve çıkışların düzeltilmesi lazım. Bunlara yardımcı olacak sistemi yerleştirmemiz gerekiyor. Bu eksikliği gidermek için mimar arkadaşla çalışıyoruz. Yani derneği yenilemek değil de eksiklikleri gidermek, gerekli düzenlemeleri yapmak denilebilir.

Tansu SARIAYLI- Siz resmi düzenlemeler ve evrak işleri dışında kültür faaliyetleri olarak neler yapıyorsunuz ? Mesela bulunduğunuz yerdeki Türk toplumu için eğlence geceleri düzenliyor musunuz?

Orhan TÜRK- Kültür faaliyetleri konusunda bizim pek aktif olduğumuzu söyleyemem. Türkçe öğretmeniniz var. Türk öğrencilere haftada bir buçuk saat eğitim veriyor. Dersler Chateauneuf Sur Loire’in resmi bir okulunda ders veriyor. Derneğimizde ders verilmiyor.

Tansu SARITAYLI- Kurum olarak Türkiye’den bilim adamları veyahut benzeri değerli insanları konferans için buraya davet ediyor musunuz?

Orhan TÜRK- Maalesef hayır. Çünkü bizim derneğin bulunduğu kent 100 hanelik bir yer, böyle olunca bizim dernek küçük oluyor. Yani küçük sayılır. Genel olarak da kültür faaliyeti olmuyor. Derneği ayakta tutmak, bunun için gerekli parayı, maddi kaynağı sağlamak için çalışıyoruz. Bu bölgede çalışan Türkler genelde inşat sektöründe. Kendi çapında inşaat firmalarımız var, o şekilde hayatımızı idame ettiriyoruz zaten.

Tansu SARITAYLI- Çoğunun kendi kurdukları firmaları mı var?

Orhan TÜRK- Evet çoğunun kendi kurdukları firmaları var. İnşaat işinde epey girişimciyiz. Buradaki Türkler inşaat işinde çok çok iyi. Bu sektörde büyük firmalar da var.

Tansu SARITAYLI- Peki derneğinizin kaç üyesi var?

Orhan TÜRK- Bizim derneğin 100 üyesi var. 100 hane var demiştim, işte hane başı bir üye sayılıyor. 100 üye bazı derneklere göre çok az, fakat buraya göre iyi. Çünkü burası 8.000 nüfusluk bir ilçe. Burada Türk nüfusu ise yaklaşık 500. Burada en kalabalık yabancı toplumuz ancak sayımız bu kadar. Daha sonra Portekizliler geliyor. Belki de inşaat sektörü yoğun olduğu içindir.

Tansu SARITAYLI- Siz kaç yıldır dernek başkanlığını yapıyorsunuz?

Orhan TÜRK- Ben bu göreve geleli henüz 2 hafta oldu. Fakat daha önce 2 buçuk yıl dernek başkanlığı yapmıştım. Tekrar dernek başkanlığı görevine çağırdılar. İlk başkanlık görevime geldiğimde bu görevi kendim istedim, yönetimde de sadece Fransa’da yetişenler olsun dedim. Bunun için gençleri topladım. O zaman yönetimde 8-10 kişiydik. Fakat hiçbir iş başaramadık. Ondan dolayı üzüldüm, bırakmak istedim. Yönetimdeki üyelerle doğma büyüme Fransalı olmamıza rağmen, Fransızca bilmemize rağmen yapamadık. Ondan sonra başka bir başkan geldi. O başkan beni bırakmadı, benim de yönetimde kalmamı istedi. “Senin illa ki kalman lazım” dedi. İlerleyen zamanda o başkanın aile sorunları oldu, annesi vefat etti. Başkanlığı bırakmak zorunda kaldı. Yönetimdekiler de tekrar beni istediler.

Tansu SARIAYLI- İkinci sefer başkanlık görevine geldiniz. Peki dernek başkanlığı yapmak kolay mı zor mu?

Orhan TÜRK- Dernek başkanı olmak zor. Bizim gibi derneklerde isteyenler çok kolay dernek başkanı oluyor. Ama çalışmalar zor. Neyi zor derseniz dernekteki işleri istediğimiz gibi yapamıyoruz. Derneği hak ettiği şekilde yönetemiyoruz. Çünkü herkes kendi düşüncesine önem veriyor. Para konusunda mesela, “niye para harcıyorsunuz, niye bunu oluyorsunuz, niye mimara para veriyorsunuz niye kapıları değiştiriyorsunuz, bunlar boşuna harcamalar” diyorlar. Böyle sözler ve tavırlar tabi olumsuz etki yapıyor, dernek işlerini yapmayı da zorlaştırıyor.

Tansu SARITAYLI- Peki siz bu paraları dernek üyelerinden mi topluyorsunuz? İkinci sefer başkanlık yapıyorsunuz, yeni projeler üreteceksiniz. Türk toplumu için olsun, Türk gençleri için olsun ileriye dönük ne tür projeler yapmak istiyorsunuz? İdealleriniz nedir?

Orhan TÜRK- Bizim en büyük önceliğimiz temiz ve düzenli bir yere sahip olmak. Güzel bir yerimiz olsun istiyorum. Başkalarının da geleceği, mesela Fransızların gelmek isteyeceği, belediye başkanı veya diğer yetkililerin de gelmek isteyeceği güzel bir yer olması idealimiz.

Tansu SARITAYLI- Fransız toplumuyla aranız nasıl? Buradaki Türk toplumunun Fransızlarla arası nasıl? Diğer yabancı toplumlarla diyaloğunuz nasıl?

Orhan TÜRK- Buradaki Türk toplumu sayılı bir toplum. Yani arada belediye başkanıyla görüşüyoruz, o toplantılarda bizim bazı isteklerimiz oluyor. Belediye başkanı dedi ki “Biz Türkleri biliyoruz. Buranın en büyük patronu Türkler, çok çalışkan insanlar. Benim fabrikamda Türkler de var. Onları görüyorum, çok güzel çalışıyorlar” dedi. Belediye başkanının bizi övdüğü gibi çok çalışkan bir millet olarak tanınıyoruz. O konuda bize güveniyorlar. Ayrıca genel olarak da güvenli görülüyoruz. Polis olsun, jandarma olsun bizim toplumdan herhangi bir şikayetleri yok.

Tansu SARITAYLI- Burada yaşayan Türk gençlerinin uyum durumu nedir? O gençler burada okuyor. Siz de burada yetişmiş birisi olarak Fransız toplumuna uyumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Orhan TÜRK- Şimdiki gençlerin çoğu babalarının mesleğine devam ediyor, ama okula devam etmiyorlar. Bu konuda çok üzgünüz. Mesela buradaki Chateauneuf Sur Loire Üniversitesi’nde okuyan sadece bir iki genç var ne yazık ki. Gençlerimiz saygılı ve çalışkan, o konuda sorun yok. Ancak daha fazla gencin yüksek öğretime devam etmesini isteriz.

Tansu SARITAYLI- Fransız siyasetine girmek isteyen gençlerimiz var mı? Belediyede seçime girip görev alan encümen veya siyasetçimiz var mı?

Orhan TÜRK- Maalesef yok. Burada siyasetle pek ilgilenmiyoruz. Henüz Türk toplumundan buradaki belediyede görev alan yok. Ancak zamanla olacaktır diye düşünüyorum.

Tansu SARITAYLI- Peki derneğe dönelim. Derneğin yönetim kurulu kaç kişi?

Orhan TÜRK- Biz şu anda 8 kişiyiz. Başkan, başkan yardımcısı, genel sekreter, muhasip, denetleme kurulu üyeleri var. Kadın kolları başkanı var. Zaten en çok onlar faaliyet yapıyor, emek harcıyor. Doğrusu biz erkekler dernek çalışmaları konusunda kadınlarımız kadar aktif olamıyoruz, bu işlerde biraz pasif kalıyoruz.

Tansu SARITAYLI- Kadınların ne tür çalışmalar yapıyor?

Orhan TÜRK- Dernekte yapılan işler ve derneğin faaliyetleri kapsamında kadınların büyük katkısı oluyor. Mesela lahmacun yapıyorlar, katmer yapıyorlar. Ayrıca kendi aralarında eğlence matineleri düzenliyorlar. Kadın kollarımız, bayanlar dernek faaliyetleri konusunda bizden daha aktif.

Tansu SARITAYLI- Orhan bey, siz doğma büyüme Fransa’da yaşayan biri olarak haliyle Fransız vatandaşı ve çifti vatandaş olarak Türk toplumunun Fransa’daki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkler Fransa’dan ne bekliyorlar, gelecekte ne durumda oluruz?

Orhan TÜRK- Genel olarak bakarsak, bizim Türk toplumu çalışkan. Toplum içindeki bireyler de genelde dürüst olduğu için, bu çalışkanlık ve dürüstlük sayesinde buraya iyi bir şekilde uyum sağlayabiliyoruz diyebilirim. Bu uyum kabiliyeti gurur verici. Ancak bizim zayıf noktamız siyaset. Belediyelerde olsun, politikada, üniversitede yok gibiyiz. Avukatımız çok az, öğretmenimiz az, doktorumuz az.
Fakat Fransa’da çok büyük şirketler fabrikalar var. Örnek olacak firmalar. Önemli girişimciler ve iyi çalışan insanlar var. Tabi geriye dönüm baktığımızda “Bizim amacımız ne” ana soru oluyor. Bizim amacımız genel olarak iyi bir yatırım yapmak, iyi bir gelir elde etmek, Türkiye’de de güzel yaşamak. Belki hayalimiz bunlardır. Belki çoğu insan buna göre yaşıyordur.

Tansu SARITAYLI- Dernek olarak Fransız kurumlarından maddi ve manevi destek alıyor musunuz? Türkiye’den bir yardım alma durumunuz oldu mu? Türk kurumlarının bir desteği var mı?

Orhan TÜRK- Fransa’dan maddi olarak hiçbir destek görmüyoruz. Fransa’da bize yardım etmek de istemezler. Ne kadar dürüst olursak olalım yine de bizi dışlıyorlar diyebilirim. Ama Türkiye’den imamların maaşı için destek oluyor. Bunun haricinde dışarıdan gelen bir destek yok. Derneğimizin arsasının alınması olsun, binamızın inşaatı ve düzenlemeleri olsun bunları hep kendimiz yaptık, buradaki vatandaşlarımızla hep beraber yaptık.

Tansu SARITAYLI- Peki gelecekte yani önümüzdeki yıllarda Türkiye’den din görevlisi gelmeyecek, hatta öğretmen de gelmeyecek. Bunlar için bir hazırlıklar var mı? Yani bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Orhan TÜRK- Şimdi öğretmen konusunu düşünmüyoruz açıkçası. Pek önem de vermiyoruz gibi görünüyor. Fakat imam için durum farklı, o konuya artık bizim büyüklere bırakacağız. Nasıl olacaksa, biz de uyacağız. Büyük derneklerin pek sıkıntısı olmaz ama bizim küçük dernek olarak epey sıkıntımız olacak gibi görünüyor. Çünkü büyük dernekler maaşı bile ödeyebilirler, ama biz maaşı zor öderiz. Bilmiyorum artık nasıl olacak? Bu konuda DİTİB Fransa Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne bağlıyız. Dernek olarak onlarla irtibata geçip, neyin nasıl olacağını öğreneceğiz.

Tansu SARITAYLI- Orhan bey, bize ayırdığınız zaman için çok çok teşekkür ederim. Benim sormayı unuttuğum, sizin söylemek istediğiniz bir şey veya mesajınız varsa onu alabiliriz.

Orhan TÜRK- Evet bir mesajım var. Bizim gibi dernek başkanlarına değer verdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Bir dernek başkanının vatanını, milletini, dinini sevmesi lazım. Yoksa bu işleri yapamaz, dernek başkanı da olmaz. Tabi hiçbir şey kolay değil. Hatta bazen bizim vatandaş zorlaştırıyor. Bizim işimiz onlara yardım etmek ama onlar bizim işimizi zorlaştırmasa daha kolaylaşır. İnşallah daha iyi olur.

Tansu SARITAYLI- Mesela ne tür zorluklar çıkarıyorlar?

Orhan TÜRK- Derneğe bir şeyler yapmak için para harcadığımız zaman bizi engelliyorlar. Hemen her türlü işte böyle oluyor. Ne bileyim inşaat bakımından olsun bir takım zorluklar oluyor işte istemiyorlar ya da destek vermiyorlar. Halbuki dernekteki gerekli işler ve faaliyetler için para harcanması lazım. Herkes derneğe gelmek istiyor, çocuğunu okutmak istiyor ama çocuğunu buraya getirmiyor, biz gidip alalım istiyorlar. Nasıl olacak bilemiyorum.

Tansu SARITAYLI- Peki gençlerin derneğe katılımları nasıl oluyor? Derneğe girmek, çalışmalara katılmak isteyen genç var mı?

Orhan TÜRK- Var, gerçekten oluyor. Fakat şimdiki yeni nesil bu tür zorluklara katlanmayı bilmiyor. Böyle işler için de çalışmak istemiyorlar. Artık biz onları canlandırmak için dokunuşlar yapmaya çalışacağız. Bize zaman ayırdığınız için tekrar teşekkür ederiz.