Sizlere yıllarını Dernek Başkanlığı yaparak halka hizmet etmiş bir Derneğin Başkanını tanıtmak ve çalışmaları hakkında bilgi almak üzere bir röportaj sunuyoruz. Dernek yönetimi konusunda deneyimlerini bizlerle paylaşması için Sayın Doktor Onger’i, Anadolu Kültür Merkezi Derneği Başkanı olarak kendilerinden, bu röportajı talep ettik. Sayın doktor Onger, kısaca kendisini ve derneğin çalışmaları hakkında bilgiler verip bize derneğin faaliyetlerini anlatacak.
Tansu Sarıtaylı: Sayın Doktor Önger, sizin bu değerli çalışmalarınız için sizi tebrik etmek istiyorum. Gelecek kuşaklar, Fransa’daki Türk toplumuyla ilgili araştırmalar yaptıklarında, bugün sizin gerçekleştirdiğiniz bu çalışmalar onlar için çok önemli belgeler olacaktır. Bunun için sizi tebrik ediyorum. Şimdi, kısaca kendinizden ve özgeçmişinizden ve derneğin faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Dr.Fıtrat Demir Onger: Sayın Tansu Sarıtaylı ben kendimi tanıtmaya başlamadan önce bu çalışmalar bu çalışmalarınızdan dolayı sizi tebrik etmek istiyorum, çünkü arkamızdan gelecek kuşaklar, yani Fransa’daki Türkler Fransa’daki Türk toplumuyla ilgili araştırmalar yaptıklarında bugün sizin bu çalışmalarınız onlar için, çok mühim belgeler olacaktır. Önce onun için sizi tebrik ediyorum.
Kendi kısaca özgeçmişime gelince bunu iki kısımda belirteceğim; Bir profesyonel açıdan Eskişehir doğumluyum babam yedi göbekten İstanbullu anne tarafım Giritli, Ben İstanbul Saint Benoit lisesini bitirdim 1961/ 74 yılları arasında Fransa’nın başkenti Paris’te tıp fakültesinde Tıp ve daha sonra kardiyoloji kalp ve damar hastalıkları uzmanı olarak diplomamı aldım vatani hizmetimi önce temel eğitim olarak Etimesut’ta daha sonra gümüş suyu askeri hastanesinde yaptım. 1980’de Paris’te ilk Türk kardiyolog muayenehanesini açtım 89 yılında 77. bölgesi Nemours da 120 yataklık diğer bir Fransız Doktor arkadaşla ajena kliniğini kurdum. Sosyal Kültür çalışmalarıma gelince 1984’te Anadolu Kültür Merkezi’ni kurduk 1990’da Türk Fransız komitesi idare heyetine seçildim .
1996 yılında yurtdışı vatandaşlar danışma kurulu Fransa temsilcisi olarak atandım 2002’de Paris’teki yabancı kültür dernekleri Birliği’nin kurucu üyesi oldum. 2002’de Türkiye Dışişleri Bakanlığı üstün hizmet ödülüyle şereflendirildim. 2004’te Fransa’da ilk defa Türk kökenli olarak Avrupa parlamento seçimlerinde Radikal Parti’den aday olarak seçime iştirak ettim zaten objektif olarak orada seçilmek değil vatandaşlarımızı bilhassa Fransa’da Fransız vatandaşlığına geçmiş Türk vatandaşların oylarını kullanmaya teşvik etmek içindi daha sonra, Türklerin Yurtdışında 50 yılı dolayısıyla Ankara’da düzenlenen toplantıya katıldım ve bir bildiri sundum.
Bu bildiri de daha sonra neşredildi 2010’da dünya Türk forumuna katıldım. 2001 ve 2020 yıllarında Ermenilerin Fransa’da başlattıkları inkar yasasıyla mücadele ettik. Hukuki girişimlerde bulunup bu normatif olmayan normatif olan kanunu iptal ettirdik. 2017 yılında örnek kıdemli vatandaş ödülüyle taltif edildim ve ödül aldım. 2020’de de Saküder Kültür organizasyonu tarafından Türk sanatını ve Türk Çağdaş sanatçıları tanıtmak için yaptığım çalışmalardan dolayı yine bir ödül aldım.
Bu arada bazı eserler yayınlandı bu eserlerin bir kısmı kolektif bir kısmı şahsi olan eserlerdir bunların en mühimi şimdi önümüzde bu gördüğünüz Türk Fransız ilişkileri üzerine Türkçe ve Fransızca çeviri olarak basılan kitap, burada enteresan bilhassa Ermeni diasporasının medya ve hukuki girişimlerine karşı biz Türk toplumu olarak Türk diasporası olarak yaptığımız etkinlikleri anlatıyor. Ayrıca Türk Fransız ilişkileri tarihçesinden de bahsediliyor bu arada Senato’da yapmış olduğumuz Atatürk Sempozyumu, onun da bildirilerini ve kitabını neşrettik.
Ayrıca benim şahsi Bir doktor bir insan bir koleksiyon resim koleksiyonumu kitap olarak çıkarttık yine Fransa’da Türkiye Mevsimi Dolayısıyla açılan Montparnasse Müzesinde açılan sergide Anadolu Kültür Merkezi hem diğer bir katalogda yer aldı ve oradaki eserlerin dörte üçü de sergileme imkanı bulduk. Bu arada bir de unutmamamız lazım Kanuni Sultan Süleyman sergisi Grand Palais’de yani büyük sarayda açtık. Dolayısıyla AJF adlı buradaki bir sigorta şirketi ile beraber oranın salonunda Türk ressamlarının eserleri sergisini açtık. Onun da kataloğunu yaptık.
Zannediyorum biraz çok uzadı. Ama bu kadar yılda 40 Yılın birikimleri diyelim. Öte yandan, François Mitterrand Cumhurbaşkanı seçildiğinde Sosyalist Parti’nin, bu partinin en azılı liderleri bir kısmını sayayım Louis Mermaz, daha sonra Fransa Büyük Millet Meclisi başkanı oldu Charles Hernu Lyon şehri Banliyösü Villeurbanne Belediye Başkanlığı yaptı ve aynı Charles Hernu yine bir Ermeni diasporasının organize ettiği bir toplantıda, Batı Ermenistan Yani bizim bazı Karadeniz illerimizin harp ile alınmasını talep ederken bir kalp krizi geçirip toplantı salonunda vefat etti.
Bir başka Ermeni yanlısı da aynı zamanda (1981–1984) Fransa İçişleri Bakanı olan Gaston Deffere, o zaman Marsilya Belediye Başkanıydı, O da biliyorsunuz Asala örgütü temsilcileriyle bir araya gelip anlaşma yapıp Asala’ya dokunmama kararı aldıydı. bunu anlatmam sebebi bu partinin ileri gelenlerinin seçildikleri beldeler Ermeni diasporasının kuvvetli olduğu beldeler ve onların tesiriyle Paris’te Fransa’da Türk yahut Türk kökenli olmak Türk kökenliyim demek bir cesaret etme durumuna gelmişti. Bunu da unutmayalım o sırada Fransa’da aynı zamanda diplomatlarımıza Tevcih edilen Asala terörü vardı.
Unutmayalım ki Paris’te Rahmetli İsmail Erez Büyükelçimiz ve 7 tane diplomatımız yahut da büyükelçilik çalışanımız şehit edilmişti. Biz bu atmosferi yaşarken düşündüm öyle bir hava esiyordu ki Türkiye için her yönüyle yüzde yüz kötü bir görünüm sergileniyordu. bunun üzerine o güne kadar o yaşa kadar o saate kadar o yıla kadar fazla meşgul olmadığım problemlerle ,bunları duyunca buna bir Reaksiyon olarak Anadolu Kültür Merkezi’ni kurumaya karar verdim.
Tansu Sarıtaylı: Derneğin yürüttüğü faaliyetler ve çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dr.Fıtrat Demir Onger: Vallahi derneğin çalışmalarını Analitik olarak dört maddede toplayabiliriz. Ana madde dil kursları her yıl 130′ la 200 arası Fransız Türkçe öğrenmek için 3 ve 4 seviyede daha kuruluşundan itibaren Türkçe öğretiyoruz ve bu Türkçe öğreniminde yine kendi hocalarımızın hazırlamış olduğu buraya koymadık yer kalmadığından kendi üç ciltlik metodumuzu kullanıyoruz. Eğer sorarsanız Türkçeyi kimler öğreniyor Türkiye’ye ilgi duyan yahut da hanımı Fransız Kendisi Türk yahut Hanım Türk kocası Fransız ya da Türkiye’ye gidecek Fransız diplomatlar bunların arasında Fransız konsoloslar var bizde türkçe öğreniyorlar.
Ayrıca bazı Jandarma, Fransız jandarmaları Türk jandarmalarıyla anlaşabilmek için bilhassa uyuşturucu ticaretinde biliyorsunuz iki ülke arasında anlaşmalar var. Bu tür çeşitli kişiler ve bir de yine bazı doktora talebeleri hem çalışıyorlar hem doktora tezi hazırlıyorlar, halbuki üniversitelerde saat 6 buçuk ile 8 buçuk saatlerinden sonra ders yok onun için gelip Türkçeyi bizde öğreniyorlar. Bunun yanında biz Türk çocuklarına da yine bu Türk ailelerin çocuklarına da Türkçe dersleri veriyoruz Cumartesi günleri dört ayrı yaş seviyesine göre, ikinci bir şey de konferanslar ve Türkiye ile ilgili Fransız ve Fransa’daki Türk yazarların yazdıkları eserleri üçüncü olarak da görsel sergiler ve bazı konserler düzenliyoruz.
Tansu Sarıtaylı: Anladığım kadarıyla bunlar derneğin ilgi alanları oluyor peki siz ücret almaksızın Dernek Başkanlığı yapıyorsunuz merak ediyorum, Dernek Başkanlığı görevi gerçekten bu faaliyetleri duyduktan sonra zor bir görev galiba zorlanıyor musunuz bu Dernek Başkanlığı çalışmalarında ?
Dr. Fıtrat Demir Onger: Dernek Başkanlığı hem zor hem kolay elbette bazı problemlere rastlanıyor burada benim gözetlediğim problem, Anadolu Kültür Merkezi ne Türk devletinden ne Fransız devletinden maddi yardım almadığından, bazı kültürel etkinlikler haricinde büyük Önder Atatürk’ün dediği gibi ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlıktan bahsedilemez. O bakımdan derneğimiz, Türkiye aleyhdarı olmamak şartıyla her türlü akıma açık her türlü sergi konferans kitap tanıtımına açıktır.
Tansu Sarıtaylı: Bu Derneğin 40 yıldır başkanlığını yürütüyorsunuz. Peki burada projeler üretirken neleri örnek alıyorsunuz ?
Dr.Fıtrat Demir Onger : Daha fazla projeler, tabii ileriye dönük projelerimiz oluyor. Realize edilen projelerden de bahsedebiliriz etkinliklerden bahsedebiliriz ama burada ana program, ana problem yapılacak projenin hem buradaki Türk toplumuna hem Fransız toplumuna hitap edebilmesi iki toplumun da dikkatini çekebilmesi ,projenin muvaffak olabilmesi için istediğiniz projeleri gerçekleştirebildiğimiz, realize olanlar % 30 realize olmayanlar % 40 bu realize olan projelerden belki bahsetmek istiyorum.
Bu Fransız senatosunda yapılan Atatürk Sempozyumu çok büyük sükse yaptı. Resmi Resepsiyonu Kültür Merkezimizde yaptık daha sonra Fransa, Ankara, Türkiye, Fransa Ankara, Antlaşması Fransa, Türkiye, Ankara Antlaşması’nın 100 Yılı Dolayısıyla yaptığımız tarihi doküman sergisi Türk sezonunda Orleans kenti Müzesinde Anadolu Kültür Merkezinde fotoğraf ve çeşitli eşya sergisi Kanuni Sultan Süleyman etkinliği olarak bundan önce de başka şeyler yaptık. Söylediğim gibi AJF’te yaptığımız Türk ressamları sergisi yine Bunlar diyelim büyük çapta bir kısmı Anadolu Kültür Merkezi dışında diğer müzelerde yahut diğer yerlerde yapılanlar.
Ama takdir edersiniz ki 40 senelik bir dernekte bütün yapılan etkinlikler 400’ü geçiyor hepsini saymaya imkan yok Yalnız size kısaca yine Analitik olarak resim sergileri bilhassa Selim Turan,Hasan Kavruk, Mübin Orhan, Ömer Kaleşi , Hikmet Karabulut, Atilla Bayraktar, Hasan Saygın ve Saküder grubu, daha sonra daha önce de Hikmet Çetinkaya atölyesi ressamlarının Grup sergileri Böylece hem Ankara hem hem İstanbul hem de Karadeniz bölgemizin ressamlarını tanıtma imkanı oldu fotoğraf sergileri burada Ara Güler, İzzet Keribar, Gültekin Çizgen var.
Son karikatür sergileri Fransız Son Osmanlı devrindeki satirik yani oldukça kritik karikatürler Tuhan Selçuk’un insan hakları karikatür sergisi fairplay Türkiye Olimpiyat Komitesi’nin yaptığı karikatür sergisi Bir de en enteresan burada kitabını unuttuk koymayı Türkiye Avrupa ilişkileri ile ilgili çok zor bir yol diye yabancı karikatür, karikatüristlerin Türkiye, Avrupa ilişkileri Avrupa Birliği ilişkilerini belirten sergisi ki o da çok ilgi çekti. Fransa’nın en meşhur karikatüristleri Plantu uzun müddet biliyorsun Le Monde gazetesinin karikatüristiydi Panço veya benzeri karikatüristler iştirak ettiler.
Bu arada diğer belki diyeceksin Yahu Türk Sanatını belirten sergiler olmadı mı? Elbette oldu geleneksel Türk sanatları Ebru üzerine rahmetli Mustafa Düzgünman sergisi, Feride Dayan’ın sergisi sonra kahve kültürü sergisi ,hamam kültürü sergisi nazar boncuğu, Türk baharatı bu Raspail’daki üniversitede salonlarında yapıldı. Cam resim sanatı seramik seramik çalışmalarında, Nur içinde yatsın Sıdkı Olçar’ın ki kendisi daha sonra Japonya’da sergiler açmıştı Türk sinemasını tanıtmak için de bundan 4 sene önce her ay bir Türk filmi de gösterdik de yine Kültür Merkezimizde .
Tansu Sarıtaylı: Derneğinizin üye sayısı nedir?
Dr. Fıtrat Demir Onger: Derneğin 450 veya 400 üyesi var ,ama sempatizanlarıyla beraber 2000’e yakın üyesi var diyelim üye bu dediğim 450 / 400 aidatını ödeyen fakat bütün derneklerde olduğu gibi ödemeyip de derneğin bütün faaliyetlerini izleyenler var, tabii çok.
Tansu Sarıtaylı: Yönetim kurulunuzda kimler yer almakta ve sizden önceki başkanlar kimlerdir?
Dr.Fıtrat Demir Onger: Dernek Yönetim Kurulumuz 6. kişiden Evet ama Bu yönetim kurulunda Ayrıca, Yönetim kurulu veya bu Konseye hocalarımız da iştirak ediyor, kararları alırken Tabii yönetim kurulunda değiller Ama onların da fikirlerini alıyoruz.
Tansu Sarıtaylı: Türk toplumunun içinde bulunan biri olarak, size göre Türk toplumunun Fransa’daki durumu nedir? Toplumun beklentileri nelerdir?
Dr.Fıtrat Demir Onger: Sizin düşüncenize göre Şimdi sizin bu Sualin oldukça çok buutlu bir sual Çünkü bunu iki kısımda değerlendirebiliriz birinci kısım şu diğeri ise Fransa’daki Türk toplumunun durumu ikinci problem de bu toplumun Fransız devletine karşı ve Türk devletine karşı istekleri nelerdir iki kısma ayıracağız şu sırada bildiğiniz gibi Fransa’da resmi verilere göre 720.000 Türk vatandaşı var.
Bunların yarısı Fransız vatandaşlığına geçmiş Türk vatandaşları. Çünkü şimdi Almanya’da da çifte vatandaşlık için kanun çıkmak üzere, ama Fransa’da bu vardı bizim vatandaşlarımız uzun müddet tereddüt ettiler şimdi diyeceksiniz neden bunun üzerine israr ediyorsunuz biliyorsunuz bütün ülkelerde siyasilerin üzerinde durup dikkat ettikleri oy kapasitesidir oy potansiyelidir , çünkü bu oy potansiyeli yüksek olmadıkça siz istediğiniz kadar bağırın hakkımı ver diye bir şey alamazsınız, o bakımdan Ermeni toplumunun bize karşı bizim Türk toplumuna karşı Fransa’daki ağırlığı O yüzden şimdi burada toplumumuzun maalesef son çıkan Fransa Milli Eğitim Bakanlığı’nın raporlarına göre Fransa’da bulunan 9 yabancı toplum arasında lise mezunu orantısı en az olan Maalesef Türk toplumu en çok olan da Çin toplumu enteresan aynı zamanda yüksek tahsil problemine gelince maalesef % 122‘ye oranla % 15’te kalıyoruz şimdi diyeceksiniz neden ki problem Fransa’daki gençlerin diyelim yine tabii bu değişiyor veriler Fransız gençlerinin işsizlik oranı 6,25’iken bizimkilerin % 118 yani şimdi yine bir noktaya parmak basmak istiyorum, yine bizim toplumumuzla ilgili maalesef eğitim bakımından çok gerideyiz gençlerimizin % 80’inden fazlası inşaat sektöründe amele olarak çalışıyor.
Çünkü maalesef onu sonunda da zaten takdim edeceğim şimdiye kadar vatandaşlarımızın düşüncesi Avrupa’ya gidip para kazanmaktı ve burada 2’nci, 3’ncü kuşak da gençleri okutup ne olacak biran evvel hayatını kazansın düşüncesinde. Böylece gençlerimizin okutulmasına önem vermiyoruz aileler önem vermiyor okuma derecemiz bu, tahsil derecemiz bu, şimdi bu durumda Türk toplumunun da tabii objektif olarak Türk toplumu için hep tekrarladığımız yani Türk toplumunun okuma derecesini yükseltmekle kaliteli insan yetiştirerek , Fransa’da söz sahibi olmak icabında diğer Almanya ve Belçika’da olduğu gibi, Fransa’da siyasi idareye de ortak olmak. Bütün bunları dedikten sonra artık yalnız Avrupa’ya çıkış Fransa’ya geliş yalnız para kazanmak değil aynı zamanda kültürümüzü geliştirmek bu kültüre paralel bir şeyler katabilmek olmalı bana göre.
Türk toplumunun önce Türkiye’den bekledikleri burada bir konuya değinmek istiyorum. Çünkü sık sık mesleğim icabı insanlarla temas da olduğum için, Burada şu sırada askerlik parası çok yüksek 4200 Euro zannediyorum Belki de 4500 Euro şimdi burada bir anlaşmazlık durumu var. Şöyle ki bir taraftan bulunduğumuz ülkede lobicilik yapmak istiyoruz bunun için gençlerin iyi yetişmesi lazım ve anavatanla gönül Bağlarını koparmamalıyız. Gençler diyorlar, neden gidip neden bu 4500 Euro parayı verelim? Çünkü bu fiyatı vererek ne kazanıyoruz. Eğer ileride Türkiye’de bir miras problemi bir varlık problemi yoksa bu gençlerin çoğu bu parayı vermekten vazgeçiyor.
Böylece bu gençlerin, Türkiye ile Gönül Bağları da kopmuş oluyor. O bakımdan ben sembolik olarak bir zamanlar olduğu gibi 1000 Euro’ya inmişti tekrar 1000 Euro’ya indirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu gençler eskiden işini gücünü bırakıp 3 aylığına askere gidiyorlardı. Gerçi bildiğim kadarıyla zaten bu durum ortadan kalktı. Bin Euro verip bu gönül bağını muhafaza etmelerini diliyorum etmeleri iyi olur diyorum. Ayrıca Türkiye ile toplumumuzun ilişkilerini yalnız Cami ilişkisine indirgememek lazım. Elbette dinsiz millet olmaz elbette dinimize sahip çıkacağız Ancak bu tamamıyla herkesin Allah’la olan bağlantısına inancına bağlı olan bir problem bunu burada bilhassa şu sırada bütün Avrupa’da İslamofobi rüzgarlarına karşı daha dikkatli olmamız lazım, bu islamofobi rüzgarlarının Türkofobi rüzgarına dönmemesi için.
Bunlarda çalışmalarımız sonrası ortaya çıkan eserler kitapları da göstereyim önce Türk-Fransız ilişkileri Türkçe baskısı Fransızca baskısı çok güzel Ondan sonra benim resim koleksiyonumu belirten kitap ondan sonra yaptığımız sempozyumun bildirilerini içeren kitap daha sonra yine de yaptığımız bir serginin kataloğu.
Tansu Sarıtaylı: Doktor bey verdiğiniz bu bilgiler için çok teşekkür ederim. Çok büyük bir bilgi birikimi bu anlattıklarınız. Gelecekteki nesiller için ağzınıza sağlık size başarılar diliyorum. Daha yeni yeni projeler bekliyoruz.
Dr.Fıtrat Demir Onger: Ben çok teşekkür ediyorum İnşallah çok uzun olmamıştır her şey için teşekkür ediyorum. Ayrıca geldiğiniz için ve Fransa’daki Sivil Toplum Örgütü olarak 40 yıldan fazla ve eski en uzun çalışmaları olan bir dernekle bu çalışmaları başlattığınız için.