GÜNÜN DEDİKODUSU: ÜÇGENDEKİ KADIN !

İsmi bizde saklı bir kadın, kalabalık bir ortamda şöyle söylemiş: “En mutlu günlerimi yaşıyorum.” Bu söz üzerine orada bulunanlardan bana ulaşan yorumlar gırla.
Vay efendim, sevgilisi tarafından terkedilen bir kadın nasıl böyle gerçek dışı şeyler söylermiş filan filan… Orda bulunanlardan, ağzı laf yapan saftaloz birine konuyu biraz eşeledim, maaşallah oda makinalı tüfek gibi olan biteni bi solukta anlattı. Biraz fazlaca Kibirli hatun öyle söylememiş aslında.
O ortamda oturan dilinde bakla ıslanmayan saman altından su yürüten afişte kadın sormuş, “En mutlu dönemindesin, cüzdanı dolu gönlü fukara adamla mı alakalı bu” diye.
Kibirli hatun da şöyle yanıtlamış: “Kadın olarak iyi ve güçlü hissettiğim bir dönemdeyim. Sanırım bu günler hayatımın en mutlu günleri.”
Görüldüğü üzere gayet normal bir cevap. Peki diyelim ki Kibirli hatun, “Hayatımın en mutlu anlarını geçen aydan sonra yaşamaya başladım” dese, bu terkeden eski sevgiliyle olmadan evvel son sevgilisinin kültür yoksunu arkadaşıyla yaşadığı zamana göre mutsuz olduğu anlamı mı çıkar bu sözünden ? Olmazdı tabii!
Çünkü mutluluk denen şeyin tanımı da aydan aya , hatta günden güne bile değişebilir.
Bir yıl önce sizi mutlu eden şeye şu anın gözüyle dönüp bakıldığında gayet “manasız” gelebilir.
O dönem mutluluk olarak algıladığınız şeyin orada kalması normal bir anı.
Çünkü bizim toplum her saniye değişiyor. Mutluluk ve mutsuzluk kriterlerimiz de öyle…
Kısacası, Kibirli hatun çarpık ilişki yaşamada öncülüğü kimseye bırakmıyacak kendini aşmış birisi, aynı yörenin ve aynı inancı taşıyan üç kişi arasından tam bir üçgen çiziyor. Bana ulaşan son bilgilere göre, birine küsüp bir diğerine, olmadı bir diğer ötekiyle iş pişirip gönlünü hoş ediyormuş…