Paris’te “İstanbul’un Mimari Zenginliği” Konferansı

Screenshot

Paris’te “İstanbul’un Mimari Zenginliği” Konferansı. Roma’dan Osmanlı’ya uzanan tarihi miras, çağdaş projelerle yeniden yorumlanıyor. Paris Anadolu Kültür Merkezi, İstanbul’un tarihsel ve kültürel mirasını konu alan özel bir konferansa ev sahipliği yaptı. “Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluklarının başkenti İstanbul’un coğrafi konumunun şekillendirdiği mimari zenginlik” başlığıyla düzenlenen etkinlik, yoğun ilgi gördü.
Açılış konuşmasını Dr. Fıtrat Demir Onger yaptı
Konferansın açılışında konuşan Paris Anadolu Kültür Merkezi Başkanı Dr. Fıtrat Demir Onger, etkinliğin Uluslararası Yabancı Kültür Merkezleri Forumu’nun (FIS) bir parçası olduğunu hatırlatarak, “Bugün kültürel etkinlikler için yılın başlangıcı niteliğinde. İstanbul’un kalbindeki bir dönüşüm projesini konuşuyoruz” dedi.
İki mimar projeyi tanıttı
Ardından söz alan mimarlar Gwennaelle Saoudin ve Ercan Karaer, İstanbul Belediyesi’nin tarihi yarımadadaki belediye binasını dönüştürmeyi amaçlayan projesini katılımcılara sundu.
Mimar Ercan Karaer, “İstanbul’un kalbinde bir binayı dönüştürerek yaşam yaratmayı, mahallenin atmosferini değiştirmeyi ve şehrin sorunlarına çözüm aramayı amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir bina değil, bir kentsel vizyon” ifadelerini kullandı.
Tarihi miras ile sürdürülebilirlik buluşuyor
Konferansta sunulan proje, 1950’li yıllarda inşa edilen İstanbul Belediye Sarayı’nın bir bölümünün halk kütüphanesine dönüştürülmesini öngörüyor. Proje; enerji verimliliği, su geri dönüşümü ve termal düzenleme sistemleri gibi tekniklerle, tarihi mirası çağdaş sürdürülebilirlik anlayışıyla buluşturmayı hedefliyor. Mimar Gwennaelle Saoudin ise çalışmanın akademik yönüne dikkat çekerek, “Tarihi binalar yalnızca geçmişin izlerini taşımıyor, yarının şehir vizyonunu da çiziyor. Mevcut bir kamu binası, hem tarihi değerine hem de çağdaş ihtiyaçlara saygı göstererek nasıl rehabilite edilebilir?” dedi.
İstanbul’un kalbinde yeni bir vizyon
Projeyle birlikte belediye binasının yalnızca fiziksel olarak yenilenmesi değil, işlevsel ve sosyal anlamda da yeniden yorumlanması amaçlanıyor. Konferans, geçmiş ile bugünü, Doğu ile Batı’yı buluşturan İstanbul’un, ortak bir kentsel gelecek için nasıl bir ilham kaynağı olabileceğini ortaya koydu.