Bugün, Torcy Türk Kültür ve Spor Derneği Başkanı Mehmet Kök ile birlikteyiz. Dernek Başkanı Mehmet Kök, derneğin faaliyetleri ve projeleri hakkında gazetemize kapsamlı açıklamalarda bulundu.
Paris’e yakın Torcy banliyösünde 32 yıldır faaliyet gösteren Torcy Türk Kültür ve Spor Derneği’nin Başkanı Mehmet Kök, başkanlık görevini üstlendiği derneğin bugüne kadar yaptığı çalışmaları ve hayata geçirmeyi planladıkları projeleri anlattı.
Tansu Sarıtaylı: Mehmet Bey, kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Mehmet Kök: Benim adım Mehmet Kök. 1976 doğumluyum, Konyalıyım. 1982 yılında babam bizi Avrupa’ya getirdi. O zaman 6 yaşlarındaydım. Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimimin tamamını Fransa’da aldım. Daha sonra iş hayatına atıldım.
Babam, sivil toplum kuruluşlarının içinde aktif olarak bulunan biriydi. Cami kuruluşları dâhil, Fransa’daki ilk Türk derneklerinin kurucuları arasında yer aldı. Biz de doğal olarak bu ortamın içinde büyüdük. Gençlik kolları başta olmak üzere uzun yıllar Milli Görüş teşkilatlarında görev aldım. O dönem Milli Görüş Avrupa’da oldukça yoğundu. Daha sonra UDEF Derneği’nde görev aldım. İnşaat sektöründeki işimin yanında her zaman vakıf ve benzeri kuruluşlarda sorumluluk üstlendim.
Tansu Sarıtaylı: Başkanlığını yaptığınız dernek fikri nasıl ortaya çıktı? Daha önce bu dernek mevcut muydu?
Mehmet Kök: Derneğimiz 1993 yılında kuruldu. Babalarımızın aynı dönemde Fransa’ya gelen arkadaşlarıyla birlikte, Paris’in banliyösü olan 77 bölgesine taşınmalarıyla ortaya çıktı bu ihtiyaç. Burası Paris’e yakın bir bölge; Disneyland’a da yakınız. Türk nüfusu zamanla artınca “Bir derneğimiz, bir mekânımız olsun” düşüncesiyle küçük bir yer kiralanarak dernek kuruldu.
O yıllarda bizler çocuktuk. Zamanla büyüdük ve Allah bize bu derneğin başkanlığını nasip etti. Bu bizim için bir lütuftur. Çünkü bu tür dernekler Türk milleti için birer sancaktır. Gençliğimizi hatırlıyorum; eğer bu dernekler olmasaydı Türk kültürünü, dilimizi ve dinimizi bu ölçüde öğrenemezdik. Allah korusun, bunları zamanla kaybedebilirdik. Bu nedenle dernekler bizim için çok kıymetlidir. Bugün de yeni nesillerde bunu görüyoruz. Gençlerimizin yetiştiğini, çocuklarımızı eğitmeye çalıştığımızı görmek bizi son derece memnun ediyor.
Tansu Sarıtaylı: Derneğin şu anda ne tür çalışmaları var?
Mehmet Kök: Özetlemek gerekirse, ben 2016 yılında derneğin başkanlık görevini devraldım. O dönemde seçim yapılmıştı fakat dernek işleri zor olduğu için başkan adayı yoktu. Eski başkanımız da çeşitli sıkıntılar yaşamış ve görevini bırakmak istiyordu. Babamın yıllarını bu tür derneklere vermiş olması ve derneklerin önemini bilmemiz nedeniyle aday olmaya karar verdim. Aksi hâlde derneğimiz kapanabilirdi.
Derneği devraldığımızda küçük bir yapıdaydı. Hâlâ çok büyük bir dernek değiliz ama gelişen, göç alan bir derneğiz. Amacımız derneğin yaşamasını sağlamak, toplumu birleştirmek ve geliştirmekti. Hem dinî vecibelerimizi yerine getiriyoruz hem de toplumumuza faydalı olmaya çalışıyoruz. Cenazelerde, düğünlerde, çocuklarımızın eğitiminde, Türk kültürünün yaşatılmasında gönüllü olarak hizmet veriyoruz. Allah tüm derneklerimizin yardımcısı olsun.
Tansu Sarıtaylı: Derneğin kaç üyesi var?
Mehmet Kök: Göreve geldiğimizde 121 üyemiz vardı. Şu anda yaklaşık 123 üyemiz bulunuyor. Asıl artış talebe sayısında oldu. O dönem 40 civarında öğrencimiz varken bugün 127 civarında öğrencimiz var. Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra sportif faaliyetler de düzenliyoruz. Bölgemizde insanlar müstakil evlerde ve birbirinden uzak yaşadığı için gençler günlük hayatta fazla bir araya gelemiyor. Dernek sayesinde Türk gençlerini bir araya getiriyor, kimliklerini ve geldikleri ülkeyi hatırlatıyoruz.
Tansu Sarıtaylı: Gençlerin eğitim durumu nasıl?
Mehmet Kök: Gençlerimiz bizlere göre daha şanslı. Üçüncü nesil olarak yetişiyorlar. Eskiden babalarımız genelde işçiydi. Bugün muhasebecilerimiz, doktorlarımız, mimarlarımız, avukatlarımız, mühendislerimiz var. Bu da gençlere örnek oluyor. Eskiden hedef inşaat, döner dükkânı ya da konfeksiyondu. Şimdi ise gençler mühendislik ve tıp gibi alanlara yöneliyor. Toplum olarak iki kültüre de sahip çıkmayı öğrendik. Biz de gençlerimizi okumaya ve entegrasyona teşvik ediyoruz.
Tansu Sarıtaylı: Üyelerinizin meslek dağılımı nasıl?
Mehmet Kök: Üyelerimizin yaklaşık yüzde 60’ı inşaat sektöründe çalışıyor. Bunun dışında lokantacılık, terzilik, sigorta, oto tamiri gibi alanlarda faaliyet gösteren üyelerimiz de var.
Tansu Sarıtaylı: Fransa siyasetinde yer alan üyeleriniz var mı?
Mehmet Kök: Şu ana kadar belediye meclisi gibi görevlerde bulunan üyemiz olmadı. Ancak belediyeyle çok yakın ilişkilerimiz var. Resmî törenlere katılıyor, anma günlerinde çelenk sunuyoruz. Salgın döneminde maske ürettirip belediyeye verdik. Ramazan ayında gıda kolileri hazırlayıp ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Belediye bu çalışmaları takdir ediyor.
Tansu Sarıtaylı: Dernek olarak maddi destek alıyor musunuz?
Mehmet Kök: Fransız kurumlarından doğrudan maddi destekten ziyade salon tahsisi gibi imkânlar alıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nden ise eğitim, din hizmetleri ve öğretmen desteği konusunda yardımlar alıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı ve din hizmetleri müşavirliği bizleri yakından takip ediyor.
Tansu Sarıtaylı: Fransa’daki Türk toplumunun geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Mehmet Kök: Toplumumuz farklı seviyelerde. Çok iyi entegre olmuş kesimler olduğu gibi geri kalmış kesimler de var. Özellikle resmî işlemleri ihmal eden, dili öğrenmeyen insanlarımız yaşlılıkta büyük sıkıntılar yaşıyor. Diğer yandan kurallara uyum sağlayan, kurumsal işlerde çalışanların geleceği daha parlak. Ancak Fransa’da ırkçı söylemler artıyor. Dernek hesaplarımızın kapatılması gibi ciddi sorunlarla karşılaştık. Buna rağmen sabırla yolumuza devam ediyoruz.
Tansu Sarıtaylı: Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Mehmet Kök: Derneklerimiz çocuklarımızın kimliklerini kaybetmeden hem Fransa’ya hem Türkiye’ye faydalı bireyler olarak yetişmesi için çok önemli. Velilerin çocuklarıyla daha fazla iletişim kurması, yaşadıkları ülkeyi daha iyi tanıması gerekiyor. Birlik ve beraberlik içinde, bulunduğumuz ülkelerde söz sahibi olmalıyız.
Tansu Sarıtaylı: Teşekkür ederim Mehmet Bey.
Mehmet Kök: Rica ederim.














