Hayatı burada geçti ama vatandaşlık istemedi. Bugün Fransa’da yarım asırdır yaşayan Türklerden Ali Şeker ile birlikteyiz. Ali beyin ilk yılları kaçak olarak geçmiş. Sonra çalışma iznini ve ikametini alınca kalıcı hale gelmeye başlamış. Burada kendi işinli kuran Ali bey, bir Fransızla evlendiği halde vatandaşlık almayı tercih etmemiş.
Tansu Sarıtaylı- Fransa’ya ne zaman geldiniz?
Ali Şeker- Fransa’ya 1969 senesinin üçüncü ayında geldim. 1970’te izin kağıdımız olmadığı için polis yoluyla Türkiye’ye geri gönderdiler. 1971’de yeniden geldim ve üç yıl sonra da oturma ve çalışma iznini aldım. O süre içinde kaçak işçi statuüsünde bulunuyordum.
Tansu Sarıtaylı- Fransa’ya geliş amacınız neydi Ali bey?
Ali Şeker- Ailevi sebepler. Ayrıca Türkiye’de sağ sol ldavası varndı, anarşik bir ortam vardı. Yani ülkem karışıktı.
Tansu Sarıtaylı- Geldiğiniz zaman hangi durumda zorlandınız?
Ali Şeker- Geldiğim zaman bir hayli zorlandım, çünkü bizim geldiğimiz zaman Paris’te neredeyse hiç Türk yoktu. Türk gördük mü sevinirdik Türkçe konuşmak isterdik. Çok zorluk çektik. Zaten ilk yıllarda kaçak durumunlda yaşıyorsunuz, suçunuz yok ama yasal oturma izniniz yok. Turist olarak gelmişsiniz ancak kaçak olarak devam ediyorsunuz, o şartlarda kim iş verecek? Çalışma izni olmayınca iş bulmak hiç kolay değil. Türkiye’den 1200 Frank para ile gelmiştiml, bir süre sonra o para bitti, iş yok kalacak yer yok, parklarda yattığım günler oldu. Dil de olmayınca epey zorluk yaşadık. Zamanla etrafı öğrenldik, biraz da Fransızca öğrendik. Daha so nra bir yolunu bulup çalışma iznini aldık, işimizi kurduk. Üstünden 50 sene geçti, şimdi emekliyim.
Tansu Sarıtaylı- İlk geldiğiniz zaman meslek olarak ne yaptınız?
Ali Şeker- İlk geldiğiniz zaman vasıfsız işçi olarak çalıştım. İnşaat şantiyelerinde oraya git buraya git şurayı süpür dediler. Priket taşıdım, tuğla indirdim, betlon kardım. Sonra kelndi mesleğimi seçtim boyacı olarak çalıştım. İnşaat sektörünü biraz olsun tanıdığım için iç dekarasyon ve boya gibi işler yapmaya başladım. Daha sonra kendi işyerimi açtım, işveren olydum. Ama bugün hala iş bulduğum zaman eşin dostun boya işlerini yapıyorum.
Tansu Sarıtaylı- Başkalarına da sorduğum bir soru var, size de yönelteceğim. Buraya ilk geldiğiniz aylarda veya yıllardta Türkiye’deki neyin özlemini çektiniz?
Ali Şeker- Tabii herkes gibi insan vatanın özlemini çekiyor. Rasin (kökümüz) orda olduğu için özlem duyuyorsun. Her şeye havasına suyuna ailene fakat ekonomik sebepler dolayısıyla burayı tercih ediyorsun Burada çalışıyorsun. burada uğraşıyorsun Özlem çok ama işte dediğim gibi bazı sebeplerden dolayı burada kalıyorsun daha doğrusu kalmak zorunda oluyorsun.
Tansu Sarıtaylı- Peki Fransızların o yıllarda Türklere bakışı nasıldı Ali bey?
Ali Şeker- O yıllarda Fransızların Türklere bakışı çok iyiydi. Yabancılık çektirmiyorlardı, bize yardımcı oluyorlardı. Fakat sonra sonra yabancıların sayısı artınca, yabancılara oturma ve çalışma izni vermede zorluk çıkarmaya başladılar. Hatta bazı resmi dairelere gittiğiniz zaman başka gözle bakar oldular, maalesef o bakış açısı o tavır hala öyle devam ediyor, değişeceğini de sanmıyorum.
Tansu Sarıtaylı- Bugünkü bakışları nasıl size göre?
Ali Şeker- Şimdi etraflıca düşünecek olursak fena değil. Ama yine de yabancılık hissettiriyorlar. Yabancı olduğunu anlıyorsun, ikinci sınıf muamelesi görüyorsun. Ben öyle görüyorm, belki onlar da kendi düşüncelerinde haklı olabilirler, kendi ülkelerinde huzurları yoksa nasıl yabancıya iyi davransın ki!
Tansu Sarıtaylı- Siz Fransız vatandaşlığı yani çifte vatandaşlık aldınız mı?
Ali Şeker- Ben Fransız vatandaşlığı almadım, almak da istemedim. Üstelik ben bir Fransız kızla evlendim, hanımım Fransızıdı. Vatandaşlık al diye çok söylediler yine de almadım. Gerek görmledim, alsan ne olacak yine de yabancısın bu ülkede. Türk olarak kalmak bana daha uygun geldi.
Tansu Sarıtaylı- Ali bey, ömrünüzün yarısından fazlası Fransa’da geçmiş. Bugün kendinizi Türk mü hissediyorsunuz Fransız mı?
Ali Şeker- Bak şimdi bu çok zor bir soru. Rate olduk biz. Ne Fransa’da olabiliyoruz ne Türkiye’de. Ama büyük oranda Türkiye’yi tercih ediyorum, sık sık Türkiye’ye gidiyorum. Yine de biz Fransa’ya alıştık, Türkiye’den de kopamadık. İki ülke arasında bocaladık kaldık, hâlâ da o haldeyiz.
Tansu Sarıtaylı- Peki Türkiye’ye tatile gittiğiniz zaman nasıl karşılanıyorsunuz? Sizi üzen bir durum oluyor mu? Mesela Avrupa’dan geldiğiniz için size bakış açısı nasıl?
Ali Şeker- Türkiye’ye gittiğimiz zaman bize Euro gözüyle bakıyorlar. Yani para. Bunda para var, bundanl faydalanalım diye düşünüyorlar. Türkiye’den bakım Avrupa’da hayatımız çok güzel, çok kazanıyoruz sanıyorlar. Ama kazın ayağı öyle değil. Öyle bir şey yok. Yurtdışından vatanına tatile gelen bizler böyle durumla karşılaşıyoruz maalesef.
Tansu Sarıtaylı- Fransa’ya geldiğiniz için memnun musunuz Ali bey?
Ali Şeker- Fransa’ya geldiğim için bir açıdan memnunum, bir açıdan değilim. Buraya geldik, buradan kopmak istemedik ama ortada kaldık., Ne yapacağımızı şaşırdık Esasen hayatımızı kazandık, az çok bir şeyler yaptık, bu yaşa kadar geldik. Fakat yine de özlem Türkiye’ye, vatanımıza, köklerimize.
Tansu Sarıtaylı- Türkiye’den keşke Fransa’ya veya başka bir ülkeye gelmeseydim, Türkiye’de kalsaydım, daha başka bir işler yapabilirdim gibi düşünceniz var mı?
Ali Şeker- İlk geldiğim zamanlar öyle bir düşüncem vardı. Keşke gelmeseydim dediğim oldu. Dil gimbi birçok zorluk yaşamıştım. Bir ara dönmeye niyetim vardı. Ama sonra burada kaldık. Kaderde burada kalacağımız yazılmış diye düşünüyorunm. Burası güzel, ama yine de insan Türkiye’yi özlüyor.
Tansu Sarıtaylı- İlk geldiğiniz zaman burada bir Türk toplumu var mıydı, bir fayda görebildiniz mi?
Ali Şeker- Türk toplumu yoktu. Tek tük Türklerle karşılaşıyorduk. Onlardan da pek fayda göremedik, çünkü onlar da azdı, şimndiki gibi değil. Şimdi Franlsa’ya gelenler Türk toplumunun içine düşüyor, herkes ona yardım ediyor.
Tansu Sarıtaylı- Yarım yüz yıl evvel bunları yaşadınız, alıştınız, anlaştınız. Sonra kendni işinizi kurmuşsunuz.
Ali Şeker- Evet kendi işimi kurduml. Şirketimiz boeyacılık üstüne. İç dış cephe işler yaptık 30 sene. Dile kolay. Konuşurken kolay yeni. Tabii zorlukları da oldu olmadı da değil.
Tansu Sarıtaylı- Şimdi Türkiye’den Avrupa’ya gitmek isteyen çok. Siz Türkiye’de yaşıyor olsanız, bugün Fransa’nın halini biliyorsunuz. Avrupa’nın halini biliyorsunuz? Gelmeyi düşünür müydünüz?
Ali Şeker- Hayır derim, şu andaki şartlarda buraya gelmeyi düşünmezdim. Tamam Türkiye’de de hayat zor, enfilasyon var ama yine de Türkiye’yi terk etmek istemezdim.
Tansu Sarıtaylı- Teşekkür edrerim Ali bey. Umarım okuyucularımız için faydalı bir sohbet olmuştur.