Sergi açan sanatçılarla çok röportajlar yaptım, sergiler gezdim. Ama sizin özelliğiniz bir galeride dört resim dört eserinizi sergilemek size özel bir şey olsa gerek. Daha evvel altı resim sergilemiştiniz. Fazla kalabalık resimli sergi yapmıyorsunuz. İnsanlar birkaç resme dikkat çekilmesini istiyorsunuz.Bu çalışmalarınız hakkında neler düşünüyorsunuz?
Fazla laf deliye anlatılır. Bir, ikincisi, fazla yapmayla da çocuk olmaz. Ne kadar az olursa o kadar nadir ilgi çeker. Seyirci buna odaklanır. Fazla olduğu zaman kafa karışımı yapar ve de amatörlüktür. Aslında bir tablo, bir hayattır, bir hikayedir, bir kitaptır. Her an değişik şekilde bakılır, sadece kalanlar karar verir ve ifade eder.
Çiçek gibi belki de ayrı bir koku verir. Peki. Bizim abram İbrahim Peygamber ‘in kızıl denizi yarıp da insanları geçirmesi, efsanesi. Böyle ufak bir tablo gibi ama böyle de burada dört haftalık iş var, detayları görüyorsunuz. Böyle, bu boyama, mumya resim stili yağlı boyada sağlam dökülmeyen boyalarla yapıyorum.1972’de Almanya’dan Paris ‘e geldim. Elimdeki tablolarla yaya olarak Gare du Nord’dan. Buraya kadar hiç Fransızca bilmeden güzel sanatlara girdim ve tabloları hocalara gösterdim. Bana soru sordular ve de ilginç buldular konuları. Çünkü Anadolu’da çok çok ilginç konular var. Tabi doğal konular. Bir konu mesela vardı. Bir aşk yüzünden kendisini asan Kunduracı arkadaşımın hayatını tasvir ettim. Çok ilginç buldular. Ve de onun için kabul ettiler.
Peki siz eserlerinin üzerinde malzeme olaraktan neler kullanıyorsunuz?
Daha fazla. Malzemeleri organik, doğal, pikmantasmanlar kullanırım, kendim hazırlar yaparım ve de bazı yarı değerli taşları havanda ezerek kendi kendime özel kendime ait şeyler yapıyorum. Karışımlar yapıyorum ve de bunu mumya mumya tekniğiyle yapıyorum. Çalışmalarım mumya tekniğe dayanıyor. Mumya tekniği aslında şeffaflık vermez. Ama ben onu bazı teknikler kullanarak şeffaflaştırabiliyorum.Bildiğim kadarıyla sizin eserleriniz koleksiyonerler ile bazı müzelerde yer alıyor.
Doğru çok az benim işte bir iki alıcım var. Çünkü ticari bir konular yapmadığım için böyle yaptığım konuların insanları böyle ne bileyim böyle ticari konuları olmadığı için böyle nasıl da derange derler Fransızca rahatsız edici bir konular. İnsanlar öyle gerçeği görmek istemiyorlar, çekiniyorlar. Daima gül kokusu, güzel parfüm arıyor insanlar. Aslında gerçeklere gitmek lazım, iyileri, kötüleri bilmek için. Mesala gördüğünüz bu tabloda silahlanmanın verdiği zararı anlıyorsunuz.